top of page

Karantina Günlerinde Ramazan

  • niluferguleryoga
  • 31 Ara 2020
  • 2 dakikada okunur

Ben Ramazan ayını oldum olası çok severim. Oruç tutulsun ya da tutulmasın; irade, paylaşmak, sabır, hoşgörüyü hatırlatır bana.


Çocukken uzun yıllar oruç tuttum. Hatırlıyorum, 5. sınıfta mini miniciktik, o zaman Ramazan kış aylarına denk gelmişti ve iftar saati öğlencilerin son dersine denk geliyordu. Çoğumuz oruç tutar, birlikte iftarımızı açardık. Oruç tutmayan öğrenciler de bizimle bir şeyler yer, eşlik ederdi. Biz çok küçüktük ama kimse hangimizin neden oruç tuttuğunu ya da tutmadığını sormazdı. Halbuki çocuklar bazen acımasız olabilir o yaşlarda, ama Ramazan’da hoşgörü öğretilmişti demek hepimize.


Yıllar geçti, üniversite döneminde ve sonraki iş hayatı yıllarında oruç tutmadım/tutamadım. Yine de o günlerdeki manevi değerleri hep aklımda tutmaya çalıştım. Düşünüyorum da ne zaman bu kadar unuttuk bazı değerleri? Kimin ne yaptığı veya yapmadığına göre ayrıştırır olduk? Oruç tutmayı marifet sayıp; ne için, kimin için tuttuğumuzu unuttuk, tutmayanı ayıpladık, tüm gün aç kalmanın acısını çıkarmak için abartılı sofralar kurduk. Bizim aç kalmamızın bizden başka kimseye hayrı yok, Allah’a da yok. Yani bizim aç kalışımızda yine bizim için çıkarılacak dersler var. Açın halinden anlıyor muyuz, yokluk/yoksunluk nedir düşünebiliyor muyuz, yediğimiz bir lokma yemek ve içtiğimiz bir yudum suyun kıymetini biliyor muyuz, irademizin gücünü hissediyor muyuz?

Her neyse, ahlaki konulara çok dalmadan biraz da günlerimden bahsedeyim 🙂 Ramazan aynı zamanda içe dönmek için de fırsat, pandemiyle denk gelince benim için tam anlamıyla bir içe dönüş oldu. Yıllardır niyet edip başlayamadığım orucuma başladım, kendime yeni bir düzen oluşturdum. Sahurdan sonra meditasyona oturuyorum, sonra gün doğumunu izliyorum, uykum iyice açıldıysa günlük yazıp kitap okuyorum. Sabahın sessizliğine tanık olmak beni çok dinginleştiriyor. Sonra geri uyuyorum, uyanınca ev işleri, yoga pratiği, dersler vs. gündelik hayatımı yaşıyorum.

Tecrübe ettiğim bir başka şey de; iradeyi açlık/susuzluk haricinde, duygu ve düşünceler üzerinde pratik etme fırsatı. Aklımdan kötü bir düşünce ya da ön yargı geçtiğinde farkediyorum, farkedince zaten etkisi azalıyor. Her şeye tepki vermemeye gayret ediyorum, geçip gitmesine izin verebilir miyim, bakıyorum. Gün içerisinde zihnimden ve kalbimden geçenler konusunda daha uyanığım. Tabii her seferinde başaramıyorum, hatta başardıklarımın sayısı başaramadıklarımdan azdır kesin, ama olsun, deniyorum ya…


İşte benim Ramazan günlerim böyle, peki sen bedenen, zihnen ve kalben bir sadeleşme sürecine girsen neleri pratik etmek isterdin?



 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post

©2020, Nilüfer Güler Yoga tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page